Kızıl Saçlı Tanrıça
Al bir aydınlık sarar bedenimi
Yanıp yanıp tutuşan yüreğim
Şafaklarda kor olur
Ellerimin alazında yitip gider
Vakitsiz bir gün batımının kızıllığında
Tel tel hayat bulur omuzlarında
Kaybolur benliğim saçlarının ormanında
Nefessiz kalır gözlerinin ummanında
Dişlerimin arasında bir söz kalır
Yutkunur boğazımda kalır
İçimi bir dağın boşluğu alır
Kalbim ateşler ortasında kalır
Yüzünün atlasında
Kaybolur gözü yaşlı bir çocuk
Şehir şehir gezerken
Bir yudum ab-ı hayat alır gözlerinden

Ateşten bir gömlektir bedenim
Ters bir lalenin asiliği var ruhumda
Bir dağın yamacından esen yeller
Şakaklarımda çarmıha gerilir her gün
Bedenim ruh-u revan oluverir yolunda
Göz kapağındaki benliğim dalga dalga
Hiçlik deryasında soluk alır
Göz bebeğinin ömür adasında
Ruhuma serpiştir gözyaşını
Fani bedenim yanar durur da
En serin suyunla soğut beni
İbrahim’e serin olan ateş
Bana da esenlik ver
Günün yorgunluğundaki bedenim
Bir gece yarısı akıtır uykusunu ruhundan
Göz pınarlarımı bir uyku seli alır
Bedenimdir ruhunun sarmalında
Bir tufandan geriye kalan…
Twitter hesabımız için tıklayınız.
Instagram hesabımıza ulaşmak için tıklayınız.
Mitoloji kategorisine buradan ulaşabilirsiniz.